BUKALEMUN

''Öyle insanlar vardır ki onlar için kolay kolay şöyledir böyledir denmez. Bukalemun gibidirler adeta.''

  Gogol'un tarif ettiği bu insan tipiyle belki de çoğumuz karşılaşmışızdır. Bu insanları uzaktan gören şu düşüncelere kapılabilir: Arkadaş canlısı, iyiliksever, cana yakın, muhabbet etmeyi seven, yardımsever... Bu liste uzayıp gider. Fakat ne yazık ki bunların hepsini kocaman bir sıfır ile çarpın ve işte sonuç. Uzaktan ne kadar hoş (!) gözükseler de aslında sömürgeci kafaları vardır. Kısa olması açısından kendimce böyle açıklayabiliyorum. İnsanları madden ve manen kullanmak için böylesine bir maske altına büründüklerinden zihniyetlerini anlayabilmek için muhatap olmak gerekiyor ne yazık ki. Hal böyle olunca da bu kişinin sizi sömürmesine fırsat vermiş oluyorsunuz. Bir nevi 21. yüzyıl vampirleri diyebiliriz. Bunlar kan yerine sizin enerjinizi, saf niyetinizi yiyip bitiriyorlar. Bukalemun insanlar nabza göre şerbet verirler, bir gün bu kişi lazım olur mantığında olduğundan karşısındaki insanı elinde tutmaya çalışırlar. Bu insanlara en iyi cevap, o kişilerin isteklerine karşı hayır diyebilmek. Elbette susmayacaklardır farklı yöntemler deneyerek manipüle etmeye çalışacaklardır. Bu oyunlarının farkında olduğunu ona hissettirdiğiniz takdirde ve o kişiyi kale almadığınız sürece bu kişilerin çabaları boşa çıkacaktır. 

  Maalesef ki böyle insanlarla ben de karşılaşmak zorunda kaldım. Bu yazıyı yazarken de kendi deneyimlerimden yola çıkarak çözümlerimi sundum. Bu kişilerin utanma duygularından noksan olduğunu düşünüyorum. Pervasızca insanları kullanmaya çalışmaları, sizi düşünüyormuş gibi görünüp aslında kendi amaçlarını gerçekleştirmek için sizi araç olarak kullanmaya çalışmaları ve daha fazlası... Bunları dışarıdan biri fark edebiliyorken, akıllarınca karşısındaki kişinin anlamadığını düşünmeleri ise komik. Vicdanlarıyla nasıl baş başa kalıyorlar merak ediyorum. 

  Peki siz bu insanlara denk gelseydiniz ne yapardınız? Eğer bu insanlarla karşılaşmadıysanız da kendinizi şanslı hissedebilirsiniz. 

                                                                    Tekrar görüşene dek hoşça kal...